16 Eylül 2015 Çarşamba

Miami

Miami, ABD denince ilk akla gelen yerlerden. Canlı gece hayatı, bembeyaz kumlarla kaplı plajları, köpekbalığı efsaneleri altında gittiğimiz Miami'den bahsedeyim gitmeyi düşünenler için...

Nasıl Gidilir?

Miami, ABD'nin en güneyinde kalan şehirlerden birisi. Florida eyaletinin turizm cenneti de denilebilir. 2015 yılında Türk Hava Yolları'nın direkt uçuşlarını başlattığı Miami'ye San Francisco civarlarından 7-8 saatte, New York'tan ise 3,5 saatte ulaşmak mümkün. Şehirde iki adet havalimanı var. İkisi de merkeze yakın sayılır ve aktif olarak kullanılıyorlar (Miami International ve Ft. Lauderdale).

Havası Suyu

Ekvator'a oldukça yakın bir lokasyonda olduğu için daima sıcak diyebiliriz Miami için. Mevsimleri bizdeki gibi 4 mevsim şeklinde değil, sıcak ve kuru mevsim olarak 2 tane. Hava sıcaklığı sürekli 32-33 derecelerde seyrediyor burada. Miami'de vakit geçirmek için en uygun zamanlar Kasım-Mayıs aralığı, yani kuru mevsim. Diğer aylar daha çok yağışlı geçiyor ve Ağustos-Kasım arası ise "Kasırga Mevsimi" olarak geçiyor ki biz bu tarihlerde oradaydık evet :) Biraz şansa kalmış aslında kasırga olayı. Oradayken sıkıntı yaşamadık ama her akşamüstü yoğun bir yağmur vardı şehirde.


Gezilecek Yerler

South Beach
Miami denince akla ilk gelen, Will Smith'in meşhur klibinde gezdiği ve bahsettiği, bembeyaz kumlara sahip ve alabildiğine uzanan plaj burası. Miami'nin güney doğu kısmında kalıyor lokasyon olarak ve kuzeye doğru devam ediyor. Miami'ye kadar gelmişken okyanusa girmeden dönmek olmaz tabi ki ve bunun için belki de en tercih edilmesi gereken lokasyon burası. ABD'nin batı kıyılarında gidenlerin bildiği üzere o tarafta okyanus suyu çok çok soğuk ve kıyafetsiz girmek imkansız gibi bir şey. South Beach'de ise tam tersi. Suyun içinde sıcaktan terleyebilirisiniz o derece :) Akşama dışarı çıkarken giyeceğiniz kıyafetleri de yanınızda getirip akşamüstü buraya uğrarsanız, sonrasında hemen yan tarafında bulunan Ocean Drive'da gecelere akabilirsiniz bu arada:)

Ocean Drive
South Beach'le yan yana bulunan, Miami'nin en meşhur caddesi burası. Her akşam oldukça kalabalık olan, şıkır şıkır giyinmiş insanların, lüks arabaların piyasa yaptığı, en canlı ve hareketli mekanların bulunduğu yer. Scarface fanatiklerinin de filmden hatırlayacağı rengarenk ışıklarla donatılmış cadde üzerindeki palmiye silüetleri buraya harika bir hava katıyor. Hareket arıyorsanız akşam başka bir lokasyon aramayın derim.



Lincoln Road
Ocean Drive'ı şehrin güney kısımda dikine kesen bu trafiğe kapalı yol, Ocean Drive'dan sonraki en meşhur Miami lokasyonlarından. 80'li yıllarda ünlülerin uğrak mekanıymış buralar. Cafeler ve restoranlar var burada, akşam yemek için gidebileceğiniz bir lokasyon.

Little Havana

Miami içerisindeki küçük Küba.  Miami şehir merkezinin hemen doğusunda kalan bu bölge, Küba'nın küçük bir versiyonu denilebilir. Merkezdeki büyük gökdelenler ve rezidanslar, burada salaş, tek katlı, bakımsız fakat sevimli evlere dönüyor. Tabi ki insan profili de aynı şekilde değişiyor. Küçük bir Küba deneyimi yaşamak için buraya kesinlikle uğrayın derim. Oraya kadar gitmişken de her yerde bulunan sigara dükkanlarındaki yüzlerce çeşit purolardan alabilirsiniz.

Hemen hemen her yerde bulunan margaritacılardan margarita içebilirsiniz. Bu bölgedeki en meşhur ve hareketli lokasyon ise SW 8th Street. Bu cadde üzerinde, restoranlar, barlar, cafeler var. İlk olarak gezmeye buradan başlayabilirsiniz.




Everglades Ulusal Parkı
Miami'ye gidip buraya uğramadan dönmeyin, net! Everglades ulusal parkı, şehrin merkezinden arabayla 40 dakika mesafede bulunuyor. Burası ABD'nin yüzölçümü olarak en büyük üçüncü, tropikal park olarak ise en büyük ulusal parkıdır. Buranın konseptinden bahsedecek olursak: Timsah :) Evet burada bol bol timsah var. Parka giderken şehrin merkezine yakın su kanallarının içinde bile timsahlar,  kenarlarında kocaman iguanalar başıboş geziyor. İnsana çok garip geliyor açıkçası. Bizdeki kedi köpeklerin gezdiği gibi tropik hayvanlar geziyor merkezde :)

Park hem tatlı hem de tuzlu suya sahip olduğu için Alligator ve Crocodile diye adlandırılan iki tür timsahın bir arada yaşayabildiği dünyadaki tek yermiş. Parkın hemen girişinde, bir çok airboat tur lokasyonu var. Airboat denilen şey, kanalların içinde sizi timsahlarla dolu suyun üzerinde gezdiren, arkasında kocaman bir fana sahip su taşıtı diyebiliriz. Oldukça keyifli oluyor, buna kesinlikle binin. Timsahlara bir karış mesafedeki sularda gidiyorsunuz. Sularda genelde küçük timsahlar oluyor. İlk başta biraz korkabilirsiniz fakat alıştıktan sonra ayağa kalkıp çalı çırpı içerisinde timsah aramaya başlayacaksınız, bulunca çılgınca seveceksiniz falan. Tur sonrası timsahlarla şov yapan amcalar falan oluyor onları izleyebilir, bebek timsahları elinize alıp resim çektirebilirsiniz :)



Key West
Miami'nin ve ABD'nin en güney noktası burası. Miami merkezden arabayla minimum 3 saatlik bir yol gitmeniz gerekiyor. Key West'in bu kadar meşhur olmasının sebebi ise tabi ki gidilen yol. Okyanus üzerindeki küçük adacıkları birleştiren bir otoyol üzerinden gidiyorsunuz Key West'e. Sadece köprülerin olduğu okyanus üstü bir yoldan bahsediyorum. Bazı yerlerde o kadar daralıyor ki yolu aydınlatan lambaları bile suyun içine koymaları gerekmiş. Aklınızda olsun bu yol, kötü hava şartlarında ölümcül olabiliyor. Ama hava güzelse manzara da şahane tabi ki. Yol üzerinde durabileceğiniz ufak plajlar var ve burada denizin rengi aynı Maldivler'deki gibi. Biz yapmadık fakat içimizde kaldı, kesinlikle buralarda durup okyanusa girin. Key West'in merkezi ise fazlasıyla Küba esintisi taşıyor. Zaten burası Küba'ya 80 mil mesafede. ABD'nin Küba'ya olan ambargoyu yavaş yavaş kaldırması sonrasında yakında Havana feribot seferleri de başlayabilir. Burada, bizim çok beğenmediğimiz fakat deneyebileceğiniz plajlar var. Su yine sıcak. Hava ise cehennem sıcağı. Yıllarda Antalya'da yaşamış, farklı yerlerde absürd sıcaklıklar görmüş birisi olarak söyleyebilirim ki ben dünyada bu kadar sıcak bir yer görmedim. Önleminizi ona göre alın. Biz günübirlik gittiğimiz için akşamını göremedik fakat Orta Amerika tarzı eğlenceleriyle meşhurmuş, böyle kıpır kıpır ezgiler, reggie falan. Gezilecek yerler olarak ise Ernest Hemingway'in evi ve en güney nokta olarak Southernmost Point var. Bu arada gezerken sokak aralarında başıboş dolanan horozlara rastlarsanız da şaşırmayın sakın :)




Miami'nin gezilecek bir dolu başka yeri de var ama belli başlıları ve bizim gezebildiklerimiz arasında en beğendiklerimiz bunlardı. Yine zamanınız olursa Miami Beach Botanical Garden, Vizcaya Museum and Gardens, Wynwood Walls, Miami Seaquarium'a gidebilirsiniz. Çok pahalı bir giriş ücreti olan fakat hayatınızda belki de bir kere yaşayabileceğiniz bir deneyim olacak Zoological Wildlife Foundation'a da uğrayabilirsiniz. Burada A'dan Z'ye bir çok tropikal hayvan görebilir, bir çoğunun yavrularıyla falan oynayabilirsiniz.


Konaklama

Miami konaklama için fiyat olarak ABD'nin orta halli lokasyonların denilebilir. Fakat şehirde zaman geçireceğiniz yere yakın seçmek isteyeceğiniz lokasyona göre fiyat tabi ki artabilir. South Beach'e yakın olan lokasyonlar, eğlencenin göbeğinde konaklamak isteyenler için iyi bir tercih olabilir. Zaten otel sayısı South Beach'e yaklaştıkça artıyor. Biz otelde kalmak yerine Airbnb'den bir daire kiraladık North Beach taraflarında. Burası, yine plajların bulunduğu, yüksek yüksek rezidansların olduğu çok çok zengin bir bölge. Böyle bir bölgede kalıp, süper bir manzara eşliğinde güne başlamak isterseniz siz de aynı tercihi yapabilirsiniz. Buradan South Beach'e arabayla maksimum 20-25 dakikada varılabiliyor yine. İsteyene kaldığımız yerin bilgilerini de verebilirim :D

Kaldığımız evden bir manzara
Sokak iguanası










Yeme İçme

Miami'de yemek olarak tercihiniz tabi ki deniz ürünleri olsun. Okyanus'dan çıkan taze deniz ürünlerini daha iyi bir yerde yemeniz zor. İkinci olarak da yakınlığından ötürü Küba mutfağıyla bol bol karşılaşacaksınız. Küba sandviççilerinde sandviç yiyebilirsiniz. Burada yine başka mutfaklara rastlamak da mümkün. Örneğin South Beach'de bulunan bir Meksika restoranına gittik ve harika Meksika yemekleri yedik. Key West'de meşhur olan Key Lime Pie yiyebilirsiniz. Restoran olarak tavsiyem ise, ABD seyahatimin açık ara en iyi yemek tecrübesini yaşadığım Fogo de Chao olacak. Bu restoran, bir Brezilya et lokantası zinciri ve ABD'nin belli başlı büyük şehirlerinde var. Biz Miami'dekini tercih ettik ve şansımıza da ekstra bir indirim vardı ondan da faydalandık. Konsepti özetlemek gerekirse, kişi başı 35-40$ gibi bir ücret ödüyorsunuz ve sonra ölünceye kadar et yiyorsunuz :) Masanızın üzerinde et istediğinizi belirten bir işaret var. O işaret yeşil olduğu sürece garsonlar masanıza sürekli et getiriyor. Çeşit çeşit et var. Biz domuz eti istemediğimizi belirttikten sonra 16 çeşit etten 8-9 tanesini bize yönlendirmeye başladılar. Etlerin istediğiniz kadar pişirtebiliyorsunuz. Gerçekten verdiğiniz parayı sonuna kadar hak eden bir yer. Miami olmak zorunda değil. Fogo de Chao'nun olduğu bir şehre uğrarsanız burada yemek yemeden dönmeyin sakın.  

Diğer Notlarım

Miami'yi turistik bir yeri gezmek için değil de, tam bir deniz kum güneş tatili yapmak için düşünün derim. O zaman daha fazla keyif alınabilir bence. Burası genel olarak ABD'den oldukça farklı bir yer. Lokasyon itibariyle Güney Amerika'lı insan nüfusu oldukça fazla. Her yer hispanik dolu ve yer yer İngilizce anlaşamadığınız insanlar bile olabilir. Şehir'de toplu taşıma namına çok bir şey yok. Zaten çok çok büyük bir yüz ölçümü var buranın ve araba kiralamak zorundasınız. O sıcakta başka bir opsiyon yok. Araba kiralamak zorundasınız ve Miami trafiğini de çekmek zorundasınız ne yazık ki :( Şehir her ne kadar tatil mekanı gibi gözükse de iş merkezlerinin de bulunduğu bir şehir merkezi var. Bu nedenle çoğu zaman trafiğe yakalanacaksınız. Planınızı yaparken bunu da hesaba katmak lazım. Neyse ki ABD'nin her yerinde olduğu gibi araba kiralamak da benzin de burada çok ucuz. Üstü açık bir araba kiralayıp, Key West'e rüzgar eşliğinde gitmek harika olabilir mesela :)

Şehir çok yakın olduğu için buradan Karayiplere ya da Bahamalara cruise ile gitmek mümkün. Bizim zamanımız olmadı fakat planınızı buna göre yaparsanız, dünyanın taa öteki ucuna gelmişken böye bir fırsatı da kaçırmamış olursunuz.

Okyanusa girmeye korkanlar olabilir malum köpekbalığı hikayelerinden ötürü. Gerçekçi olmak gerekirse gitmeden biz de araştırdık ve bir baktık ki ABD'deki köpekbalığı saldırılarının çok büyük bir kısmı Florida'da oluyormuş :) Okyanusa ilk girdiğimizde oldukça tedirgindik fakat sonrasında olay Türkiye'de denize girmeye dönüyor, köpekbalığını falan unutuyorsunuz. Fakat yine de tedbirli olmakta fayda var tabi.

Yine gezi yorumlarını okurken outletlerden de sıkça bahsedildiğini göreceksiniz. Asıl büyük outletler, Miami'ye arabayla 3 saat mesafede olan Orlando'da fakat bu yol üzerinde Miami'ye yakın outletler de mevcut. Biz Sawgrass Mills Outlet'e gittik ve açık konuşmak gerekirse ABD'de yaptığımız alışverişin büyük bir kısmı buraya aitti. Büyük sayılabilecek bir outlet ve yolunuz düşerse uğrayın derim.

( Miami, Amerika, Doğu, South Beach, Ocean Drive, Will Smith, Tatil, Timsah, Okyanus, Küba, Key West )

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder